Page 9 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 9
7
Prof. Dr. S. Semahat Demir
İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü
BENİM İSTANBUL’UM…
Her insan doğup büyüdüğü ve da en sevdiğim
yaşadığı şehri kendi penceresinden İstanbul rotalarından
bakarak yorumlar… Kimileri biri oldu. Hasan Ali
yalnızca şehre hakim olan kaosu Yücel İlkokulu’nda
görür, kimileri tarihi, kimileri doğal okuduğum yıllarda
güzellikleri… Kültür Atölyesi’nin Etiler’i, Beşiktaş’ı…
yeni sayısına ilham veren, doğup
büyüdüğüm şehir İstanbul’un, benim Robert Kolej’de okuduğum
penceremden görünen manzarasını yıllarda ilham veren, dinlendiren
tek kelimeyle ifade etmek gerekirse manzarası, Arnavutköy, Bebek…
şunu söyleyebilirim: Rengârenk… İstanbul bana her şeyden önce
yaşamın içine karışmayı, hayattan
Kültür Atölyesi bu sayısında bana, keyif almayı öğretti. Öğrenmekten ayrılık. Houston’un oldukça nemli ve
İstanbul ile kurduğum bağı, benim heyecan duyan, yaşamdan haz insanı bunaltan sıcağına ve nemine
için ifade ettiklerini hayatımdaki almayı, mutlu olmayı ilke edinmiş alışmaya çalıştığım dönemler…
yerini yeniden gözden geçirme fırsatı insanları böylesine ödüllendiren Bir akşam öyle sıcak bir havada
sağladı… Böyle düşündüğümde bir şehir, dünya üzerinde çok azdır. İstanbul’un özellikle de boğaza yakın
fark ettim ki ben nereye gidersem Örneğin bir çay bahçesinde asırlık yerlerde insanı ferahlatan o serinliğini
gideyim, İstanbul’umu hep yanımda, çınarların altında oturup bir bardak ne kadar özlediğimi fark ettim. O
kalbimde taşımışım. Çalıştığım çay yudumlamak… Benim için paha serinliği yüzümde hayal ettiğim anı
ofslerde küçük bir resimle de olsa biçilmez anıların arasındadır. dün gibi hatırlıyorum. Kim bilir
İstanbul’a yer açmışım. İstanbul belki de nem, sıcak bahaneydi. Esas
tişörtlerimle kültür elçiliği yapmışım. ABD’deki 25 yıllık kariyerimde mesele doğup büyüdüğüm şehre,
Daha da önemlisi, her gittiğim yerde İstanbul her gelişim benim için bir İstanbul’uma duyduğum özlemdi.
ben, Benim İstanbul’umu aramışım. yenilenme süreciydi diyebilirim.
“Bulunduğum ülkelerin şehirlerinde Tramvaya binip Sirkeci’de inmek, Karı, yağmuru, lodosu hatta kaosu,
caddelere, sokaklara önce İstanbul’u Eminönü’ne yürüyüp orada balık- trafği, zaman zaman hepimizde
andırıyor mu?” diye bakmışım. ekmek yemek, Adada faytonla yarattığı stresine rağmen, İstanbul
dolaşmak, Arnavutköy’den Bebek’e güzel, yegâne… İstanbul her zaman
Bu bağlılığın ardında İstanbul’da yürümek… Her biri benim için ve her an yaşanmaya, okumaya,
geçirdiğim hatta şehirle dönem dönem ayrı kaldığım dinlemeye, öğrenmeye değer.
bütünleştiğim deneyimlerin payı İstanbul’umun, bana hoş geldin
çok yüksek. Çocukken babamın beni hediyesi gibiydi… Prof. Dr. S. Semahat Demir
elimden tutup götürdüğü, evimizden Rektör
Taşla Kışla binasına uzanan yolu Hiç unutmuyorum... ABD’de
anımsıyorum… O yol sonrasında, Houston’a gittiğim ilk dönemlerdi.
benim Teknik Üniversite yıllarımda İstanbul’la yaşadığım ilk ve en uzun

