Page 240 - 2019_Almanak
P. 240
Kadının Bilim Dünyasındaki Yeri
Prof. Dr. Nihal Sarıer
İstanbul Kültür Üniversitesi Rektör
Yardımcısı
Bugün, kadınların bilimdeki
ilerleyişinin önündeki engellerin
çoğu ortadan kalkmış olsa da
bilimsel çalışmalarda yer alan
kadın araştırmacıların sayısı erkek
araştırmacı sayısının gerisindedir.
UNESCO 2018 verilerine göre,
dünyadaki araştırmacılar içinde
kadınların oranı %29 civarındadır.
Bu oran bölgeden bölgeye değişiklikler göstermektedir. Örneğin; kadın
araştırmacıların tüm araştırmacılar içindeki oranı Kuzey Amerika ve Batı
Avrupa’da %32 iken, Latin Amerika’da %45, Orta Asya’da %48, Güney ve
Batı Asya’da %19’dur. Ülkeden ülkeye kadın araştırmacı/toplam araştırmacı
oranları da farklılıklar göstermektedir. Bolivya % 63 kadın araştırmacı oranı
ile dünya genelinde birinci sırada yer alırken, Çad % 5 ile en son sırada
gelmektedir. Avrupa ülkeleri arasında kadın araştırmacı oranları Litvanya’da
%51 ile en yüksek, Hollanda’da %25 ile en düşüktür. Bilim insanlarının
İspanya’da %40’ı, İngiltere’de %39’u, Türkiye’de %38’i, İtalya’da %36’sı,
Almanya’da %28’i, Fransa’da %27’si kadındır. Türkiye’nin kadın araştırmacı
oranının Avrupa ülkeleri arasında üst sıralarda yer alması sevindiricidir. Daha
yakından bakıldığında, ülkemizde yirmi beş yaş üstü nüfusun (68 milyon)
%6.6 sının doktoralı (yaklaşık 4.5 milyon) olduğu, doktoralı toplam bireylerin
%40’ının yani 1.8 milyon doktoralının kadın olduğu görülmektedir.
Son yirmi yılda kadın araştırmacıların oranı tüm dünyada tedrici olarak
artmakla birlikte, ana bilim dalları bağlamında dağılım belirli alanlarda
yoğunlaşmış bulunmaktadır. Elsevier Yayın Grubunun bilimde ve teknolojide
kadınların yeri ile ilgili yayınladığı yeni bir raporda kadın araştırmacıların sağlık
ve yaşam bilimlerinde daha iyi temsil edildiği, fizik, kimya, sosyal ve idari
bilimler ile mühendislik alanlarında temsillerinin yetersiz olduğu belirtilmektedir.
Toplumların hizmetine sunulan ürün, buluş
ve teknolojilerin tümü bilimsel araştırmalarda
üretilen bilgilere dayanmaktadır. Bir araştırma
gurubunda bakış açılarının çeşitliliği;
bilgi üretiminin kalitesini, araştırmanın
uygulanabilirliğini artırır, toplumun inovasyon
yeteneğini güçlendirir. Bilimsel araştırmalarda
kadın ve erkek araştırmacıların birlikte çalışması
bu çeşitliliğin önemli bir kısmını oluşturur;
bu bağlamda bilim, teknoloji, mühendislik ve
matematik alanlarında yürütülen çalışmalarda
kadın erkek dengesinin sağlanması büyük önem
taşımaktadır.
KÜLTÜR AJANDASI

