Page 242 - 2019_Almanak
P. 242
DÜNYADA 8 MART’IN DOĞUŞU VE KADIN HAKLARI MÜCADELESİ
Kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olma mücadelesinin tarihi 1789
Fransız Devrimi’ne kadar uzanmaktadır. Devrimle birlikte kurulan Fransız
Ulusal Meclisi’nde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin temelini oluşturan
İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi okunmuştur. Ancak bu metinde yer alan
insan (homme) sözcüğünün sadece erkekleri kastettiğini söyleyen Olympe De
Gouges, 1791 yılında insanlık tarihinde ilk kadın hakları bildirgesi olan “Kadın
ve Kadın Yurttaş Hakları” bildirgesini yayımlamış; “Toplumsal Cinsiyet
Eşitliğini” savunmuş ve Fransız Devrimi’nin kadınlara karşı duyarsızlığını
eleştirmiştir. Bu nedenle Olympe De Gouges Kadın Hakları mücadelesini ilk
olarak başlatan ve hiç unutulmaması gereken bir isim olarak tarihe geçmiş;
ancak ne yazık ki yazdığı “Kadın Hakları Bildirgesi” nedeni ile 1793 yılında
ölüm cezasına çarptırılmıştır.
Bundan sonra kadınların kendi hakları
için mücadeleye başlaması 19.
yüzyılın ortalarını bulmuştur. Bilindiği
gibi 8 Mart 1857 tarihinde New York
kentinde tekstil işçisi kadınlar günlük
çalışma saatlerinin 16 saat oluşuna,
buna karşılık ödenen ücretin azlığına,
insanlık dışı çalışma koşullarına isyan
etmişler ve greve başlamışlardır.
Grevi önlemek için polis, işçileri
fabrika binasını kilitlemiş; o sırada
çıkan yangında dışarı çıkamayan 123
kadın işçi hayatını kaybetmiştir.
Bu olaydan 53 yıl sonra; 1910 yılında Kopenhag’da toplanan Uluslararası
Kadın Konferansı’nda Alman Sosyal Demokrat Partisi liderlerinden Clara
ZETKİN, 1857 yılında tekstil fabrikasında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın
anma günü ilan edilmesini teklif etmiş, bu teklifi oybirliği ile kabul edilmiştir.
8 Mart’ın DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ olarak anılması ise 1921,
yılında Moskova’da gerçekleştirilen III. Enternasyonal Kadınlar Toplantısında
kararlaştırılmıştır. Buna karşılık 1. ve 2. Dünya Savaşı yıllarında bazı ülkelerde
8 Mart anma gününün yasaklandığı bilinmektedir.
1960’lı yılların sonunda ABD’de gerçekleşen gösterilerin ardından, Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu 16.12.1977 tarihinde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü
olarak anılmasını kabul etmiştir.
Yeni kadın hareketi olarak nitelendirilen gelişmeler ise 30-35 yılı geride
bırakmış bulunmaktadır. Bu hareketin önceliği kadınların “kimliği” ve “bedeni”
olmuştur. Kadın hareketleri sonucunda Batılı ülkelerin çoğunda kocayı aile reisi
ve kadına üstün konumda gören eski Medeni Kanunlar değiştirilmiş, aile içinde
kadın ve erkek eşit konuma getirilmiştir.
KÜLTÜR AJANDASI

