Page 110 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 110

108























            bir  ortama  ev  sahipliği  yapmış    kendini    Degüstasyon’a   atmak     gerektiğine   kendini   inandırmış
            ve  pek  çok  sanatçıyı  ağırlamıştır.   olmuştu, nefes nefese…            art  niyetli  insanların  polise  ihbar
            İstiklal Caddesi’nde Çiçek Pasajı’nın                                      etmesiyle  sohbet  devam  ederken
            girişinde yer alan Degüstasyon, daha   -Köpüklü bir bira !                 masaya birkaç polis memuru gelmiş,
            çok  edebiyatçıların  uğrak  yeridir.   -Amesos pasakamu!                  tahkikat  için  de  masadakilerin
            İtalyan  yemekleriyle  ünlü  olan  bu   -Dünya varmış…”   anısı ile        hepsini   karakola   götürmüştür.”
                                                                                                                       4
                                                                  3
            mekan  kapandığı  1978  yılına  kadar   Degüstasyon’un önemini             Sanatçıların bir diğer uğrak yeri ise
            hemen  hemen  her  kuşak  edebiyatçı   vurgulamıştır.                      Hatay  Restoran’dır.  Özellikle  Cemal
            ve  sanatçının  devam  ettiği,  çeşitli                                    Süreya  ile  özdeşleşen  bu  mekan;
            edebiyat  ve  sanat  konularının      Yine Beyoğlu’nda Balık Pazarı’ndaki   “Onun ikinci evi, dostları ve bir nevi
            tartışıldığı,  dönemin  dikkat  çeken   Sahne Sokak’ta yer alan Cumhuriyet   öğrencisi,  takipçisi  ve  sevenlerinin
            mekanlarındandır.  Abidin  Dino,      Meyhanesi, Orhan Veli, Cihat Burak,   bir  araya  gelerek  şiir,  edebiyat  ve
            “Bilirsiniz,   Degüstasyon   Türk     Sait  Faik,  İlhan  Berk  gibi  pek  çok   çeşitli konularda sohbetler yaptıkları,
            sanatının bir çeşit beşiği basbayağı…   önemli  sanatçının  uğrak  yeriydi.   şiirler okudukları bir sanat-edebiyat
                                                                                                              5
            Öyle  ki  Degüstasyon’da  içmiş,      Sahibi Koço Afenduli adında bir Rum   mahfili  halini  almıştır.”       Cemal
            tartışmış,  kavga  etmiş,  barışmış   olan  bu  meyhane,  fiyatlarının  ucuz   Süreyya’nın   isteği   üzerine   bu
            gülmüş,  ağlamış,  sayıklamış  ünlü   olması  nedeniyle  de  her  kesimden   mekanda bir anı defteri tutulmuş ve
            sanat  ve  de  siyaset  adamlarının   insanın  uğrayabildiği  bir  mekandı.   buraya  gelen  sanatçıların  yazdıkları
            balmumundan  heykelleri  yapılsa,     “Cihat Burak’ın anlattığına göre 1947   notlarla  onbir  ciltlik  bir  defter
            Degüstasyon’a imkanı yok sığmazlar,   yılında  Sait  Faik,  Orhan  Veli,  Suavi   oluşmuştur.
            Balık  Pazarı’nı  doldururlar,  trafiği   Koçer,  Sarsak  Orhan,  Kel  Fehmi
            keserek   Galatasaray   Mektebi’ne    ve  Hüseyin  Güzelson  bir  masada   Sanatçılar,   gittikleri   mekanların
            uzanırlar…    (Zaten   çoğu    da     otururken  Cihat  Burak,  Sait  Faik’in   dolaylarına  da  her  zaman  hayran
            ordan  gelme)…  Elli  yıl  boyunca    isteği  üzerine,  yanında  getirdiği  bir   kalmış ve dolaştıkları  sokakları,
            Degüstasyon’da konuşulanlar  hakkında   yazısını  masadakilere  okumuştur.   çarşıları  birer  sanat  eseri  gibi
            düzenlenen  gizli  raporlar,  herhalde   Burak,  Sait  Faik’in  karşısında,   algılamışlardır.  Buna  örnek  olarak
            birkaç     ‘debboyu’     tepeleme     yazarın kendi ifadesine göre acemice   Kapalı  Çarşı  gösterilir.  Abidin
            doldururlar  sanırım…    Hapishane    ve  ‘tatsız  tuzsuz’  bulduğu  bir   Dino  Kapalı  Çarşı  üzerine  “Kapalı
            ya da sürgünde bulunan her kişinin,   hikaye  olan  ‘Makam  Otomobili’ni   Çarşı’ya   girince   her   seferinde
            düşlerinde en sık gördüğü özgürlük    heyecandan dudakları titreye titreye   tekerleme dünyasına dalarım. Bunca
            imgesi,  günün  birinde  tekrar  bir   okumuş,  hikayeyi  dinleyenlerden   yıldan  sonra,  gurbette  bile  sık  sık
            bira  içebilmektir  Degüstasyon’da.   Orhan Veli, yazıda geçen ‘sinemaki’   Kapalı  Çarşı’da  dolanır  dururum,
            (…)  Nazım  Hikmet’in  bir  sağlık    kelimesinin   otuz   kırk   kadar    güpegündüz  ya  da  düşlerimde.
            raporuyla,  sanırım  1939’da,  birkaç   benzerini bir çırpıda sıralamıştır. İşin   Yitik  bir  dükkanı,  bir  eşyayı  ya  da
            günlüğüne  salındığı  sabah,  ilk     ilginç  yanı  ise  yüksek  sesle  okunan   kişiyi  ararım,  bulamam  bir  türlü.
            işi   can   havliyle   Sultanahmet    bu hikayenin, bir ‘siyasi beyanname’   Döner,  dolanır,  ararım,  iç  içe
            hapishanesinden  bir  taksiye  atlayıp,   olduğunu  sanan  veya  böyle  olması   renkli  geçitlerde…  Hastanelerde,
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115