Page 262 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 262
260
ANI Öğr. Gör. Salih Kalafatoğlu > Yapımcı / Yönetmen
> İKÜ İletişim Sanatları Bölümü
daha da parlayacağını sezmiş ve ona
yatırım yapmaktan çekinmemişti, hal
PATRON SETE böyleyken, Yeşilçam’daki herkesin,
GELİYOR gördüğünde ceketini iliklediği bu
büyük yapımcının sete gelmesi çok
ARKADAŞLAR, rastlanılan bir davranış değildi,
ONA GÖRE... çözülmeyen bir sorunu yerinde
görüp, çözmek ya da yönetmenin
işine son vereceği zaman set ziyareti
yaptığını onu iyi tanıyanlardan
Dekorun hazır olamaması nedeniyle dinlemiştim. Herkesi bir telaştır
iki gündür çekimlerin yapılamadığı aldı, çünkü filmi yöneten kişinin
Plato’ yu buz gibi bir hava sarıvermişti ilk yönetmenlik denemesiydi bu,
hemen… Film çalışanları arasında komedi oyunculuğunda birlikte hedefim film yönetmeni olmaktı;
“Patron” olarak isimlendirilen çalıştığı arkadaşıyla “ikili” olarak bunun için de işi öğrenmek amacıyla
yapımcı ise, o zamanın büyük ve tiyatro oyunlarında yıldızı çoktan film setlerinde yönetmen asistanlığı
köklü film yapım şirketlerinden parlamış ama iddialı olarak film yapıyordum, o yıllarda sinemaya
birinin sahibiydi; ilkeli, sert, yüzü hiç yönetmenliğine de soyunan, bütün girmenin ve mesleki tecrübe
gülmeyen ve işinden başka bir şey çalışanların çok sevdiği, bir dediğini edinmenin başka bir yolu da yoktu.
düşünmeyen bu kişi yaptığı başarılı iki etmediği, kibar, beyefendi, Aniden memleketine gitmek zorunda
filmlerle Türk sineması içinde kendisi dost ve her zaman komik oyuncu/ kalan, benim gibi film setlerinde
ve şirketine saygın ve önemli bir yer yönetmenimiz hem gereğinden fazla asistanlık yapan bir arkadaşım bu
edinmişti. Oyuncu ve yönetmenler uzunlukta film harcıyor hem de filmin ikinci asistanıydı. Onun yerine
için onun yapımcılığı yapacağı kesinleşmiş çekim programından bir geçici olarak bu sette ben çalışmaya
filmlerde yer almak artı bir değer hafta gecikmeli olarak çalışıyordu, başlamıştım. Oyuncu /yönetmenimiz,
kazanmak ve saygınlığa ulaşmak yapımcının setteki gözü ve kulağı haberi getiren prodüksiyon amirine,
demekti. olan prodüksüyon amiri (yapım hazırlığına katıldığı dekor yapımından
yönetmeni) çekilmekte olan fazla -bu konuda hem bilgili hem de
Hangi konunun tutacağını, hangi film ve gecikmeler için patronun maharetliydi- başını kaldırmadan
oyuncunun iyi iş yapacağını çok iyi (yapımcı) memnun olmayıp, öfke olanca rahatlığı ve kendine özgü
bilir, sonuçlar da onu yanıltmazdı. ile köpürüp söylendiğini oyuncu/ komikliği ile cevabı yapıştırdı;
yönetmenimize aktarmıştı. “Buyursun gelsin arkadaş, tabii ki
Çekimleri aksayan bu film için gelecek… Burası onun seti… Hem
teklif götürdüğü tiyatroda; hızla O tarihlerde, bir taraftan İstanbul geleceği varsa göreceği de var!”
yükselmiş komedi oyuncusu “Kabul Güzel Sanatlar Akademisi’nde yüksek
ederim ama filmi ben yöneteceğim” öğrenimimi yaparken, bir yandan Film çekiminde görev alan ışıkçılar, set
dediğinde; hiç duraksamadan “olur” da “Yeşilçam” olarak adlandırılan elemanları, kameraman asistanları,
demişti, çünkü bu oyuncunun sinema alanında çalışıyordum, yapım asistanları, çekimi bekleyen

