Page 265 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 265
263
anlattığında kız birden gözlerini açtı; varsa teşekkür edip küçük kızı onlara “Bugün, onun ölümüyle
yönetmene onu sanki bir yerlerden emanet etti. ülkemizdeki her evden bir cenaze
tanımış gibi baktı, baktı ve taa çıktı…” diye tanımlayacaktı.
yürekten gülümsedi. Belli belirsiz “A”, bu kez sevinç göz yaşları
incecik titreyen sesiyle “Hoş geldiniz” içinde hastane çıkışında ellerine Yıllar yılı hiç ayrılmadığı, birlikte
diyebildi, sonra tekrar gözlerini sarıldı yönetmenin; “Allah bütün tiyatro ve sinemada adeta “efsane
kapattı, bu kez göz yaşlarının dökülme insanları senin gibi “iyi”lerle ikili” oldukları ortağı, arkadaşı;
sırası yönetmendeydi, hızla ayağa karşılaştırsın” diyerek kucakladı, “diğer yarımdı o benim” dedikten
kalktı; “Böyle olmaz, bekleyemeyiz” hemen sete döndük, dekor o gece sonra ekleyecekti;
dedi, “Hemen götürmeliyiz tamamlandı, bir haftalık çalışmayla
yavrucağı, çektiği acı yeter!” film yönetmenin söz verdiği tarihe “Hep insanlara iyilik için
Acıdan yarı baygın küçük kızı bir yetiştirildi, gösterime girdiğinde de yaşadı, elindekini, avcundakini,
battaniyeye sardık. “A” kızının birkaç çok iyi gişe gelirine ulaştı. Yeşilçam’ın cebindekini, sırtındakini,
temiz çamaşırını, bir iki giysisini büyük patronu ikinci bir film sofrasındakini her zaman paylaştı;
toparladı, evin pencere ve kapısını anlaşması daha imzaladı yönetmenle. herkese el verdi; el uzattı; yemedi;
kilitledi. Küçük kız battaniyeye Küçük kızın ameliyatı başarılı geçti, yedirdi; içmedi; içirdi; giymedi;
sarılı yönetmenin kucağında küçük kız yıllar süren ve yönetmenin giydirdi! Eline biraz para geçse
minibüse bindik, “Hadi dosdoğru bütün giderlerini karşıladığı tedaviyle muhtaçlara dağıttı, her şeyini,
Balta Limanı Kemik Hastanesi’ne sağlığına kavuştu, yine yönetmenin varını yoğunu ihtiyacı olanlarla
gidiyoruz” dedi sürücüye. Hastaneye desteğiyle okudu, meslek sahibi paylaştı, tam anlamıyla bir iyilik ve
girip, acile yatana dek küçük kızı oldu, yönetmenin kızı gibi ona hep insanlık abidesi idi.”
kucağından bırakmadı. Yol boyunca yakın durdu. Yönetmenin tanıdık,
onunla konuştu, iyileşeceğini anlattı tanımadık, uzak, yakın kendinden bir Peki kimdi bu baştan aşağı bir iyilik
durdu küçük kıza. Hastanenin acil şey isteyen, istemeyen, ama muhtaç ve insanlık abidesi olan oyuncu ve
servisine girdiğimizde onu tanıyan ve çaresiz durumlarını gördüğü yönetmen? Bu eşsiz insan; sevgili
ve koşuşturmaya başlayan doktorlara insanlar için karşılıksız yaptığı; iş ZEKİ ALASYA’dan başkası değildi…
hastanın sahibi olduğunu ve ne bulmak, iş vermek, eğitimi ya da
gerekiyorsa yapılmasını söyleyerek, tedavilerini üstlenmek, parasal ya da
küçük kızın en kısa sürede giyecek yardımı gibi daha pek çok
tedavisinin başlamasını sağladı. yardım ve desteklerine yıllar boyu
Arkadaşı olduğunu konuşmalarından şahit oldu, aynı zamanda onun insan
anladığım baş hekim de ertesi sevgisi ile yoğrulmuş kalbi yıllar sonra
sabah ameliyata alabileceklerini durduğunda bütün bir Türkiye’nin
söylediğinde yönetmenin yüzü nasıl üzüldüğünü de ağır bir kederle
daha da aydınlanmış, o zamana yaşadı. Türkiye’nin yaşadığı bu kederi,
dek çözülemeyen bir problemi bir yönetmenin çok sevdiği, sahnede
çırpıda çözüvermiş bir ortaokul birlikteyken oyun sırasında muziplik
çocuğunun rahatlığına girmişti. Tek yaparak hep güldürdüğü bir oyuncu
tek doktor, hemşire ve ilgilenen kim arkadaşı;

