Page 282 - 2019_Almanak
P. 282
“KÜLTÜR’ÜN İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Mütevelli Heyet Onursal Başkanı
İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç’ün Cumhuriyet gazetesine verdiği
özel röportaj “Kültür’ün esas unsuru insandır” başlığı ile yayımlandı.
ESAS UNSURU Kültür’ün Esas Unsuru İnsandır’
Fahamettin Akıngüç: Atatürkçü, çağdaş bir eğitim felsefesinin ve
İNSANDIR” gelecek vizyonunun yetkin bir ifadesi.
Babası Halil Akıngüç gibi mühendis kökenli bir eğitimci, Kültür
Okulları’nın kurucusu Fahamettin Akıngüç. Eğitimciliği ilk,
babasının 1932’de, Eskişehir’de hizmete açtığı Kültür Dersevi’nde
deneyimlemiş hatta resmi olarak ilk öğretmenliği de orada yapmış.
Mühendislik eğitiminin ardından mesleğine yoğunlaşan Akıngüç,
14 yıl aktif ve başarılı bir mühendislik kariyeri inşa etse de şartlar
onu ilk göz ağrısı, baba yadigârı eğitimciliğe yönlendirmiş. 5
Eylül 1960’ta Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, bugün İstanbul Kültür
Üniversitesi, Kültür2000 Koleji, Kültür Koleji Eğitim Vakfı’nın
başlangıç noktası olan Kültür Koleji’nin açılış izni belgesi gelmesiyle
de hayatı 7/24 eğitim olmuş. Aradan geçen 60 yıl içinde eğitim ağını
anaokulundan üniversiteye kadar tüm kademelerde geliştiren Kültür
Okulları’nın felsefesi kendisinin de vurguladığı gibi hiç değişmedi:
“Esas unsur insan.”
“Fahamettin Akıngüç-Kendini Eğitime Adamış Bir Mühendis”
adlı kitap, onu bugünlere taşıyan onurlu ve üretken 93 yıllık bir
özgeçmişin, insan odaklı, Atatürkçü, çağdaş eğitim felsefesiyle
kurduğu ve ailece emek koydukları okulların ve gelecek vizyonunun
yetkin bir ifadesi. Akıngüç ile kitabını, eğitimciliği ve Kültür
Okulları’nı konuştuk.
İnsan odaklı bir eğitim işletmesi kurucusu olduğunuz okulların
kuruluşu ile felsefesini, felsefenizi anlatır mısınız?
Eğitimle olan bağımı ve Kültür Koleji’nin felsefesi ile kuruluşunu,
babam Halil Akıngüç’ün 1932’de, Eskişehir’de hizmete açtığı Kültür
Dersevi’nden bağımsız anlamak da anlatmak da mümkün değil.
Kültür Dersevi’nin Eskişehir’de başlayan öyküsü, 1945’te ben Teknik
Üniversiteyi kazanınca İstanbul Laleli’de müstakil bir binanın
ikinci katında devam etti. Bana eğitimciliğe adım atma cesaretini
ve tecrübesini kazandıran ilk çatıdır Kültür Dersevi. Babam vefat
edinceye kadar Dersevi aktif olarak çalışmalarını sürdürdü. Vefatının
ardından mühendislik kariyerimin yanında dersevinde öğretmenliğe
devam etmeye çalıştım. Bir süre sonra mühendisliğin yoğun
temposunda, öğretmenliğe gereken kaliteli zamanı ayıramadığımı
gördüm.
Eğitim işi bir hizmet. Bilgiye ve ilgiye ihtiyacı olan öğrencilere karşı
yüksek sorumlulukla çalışmak babamın temel prensibiydi. 2 Mayıs
1959’da, Kültür Koleji’nin açılışı için İstanbul Valiliği’ne dilekçemizi
KÜLTÜR AJANDASI

