Page 283 - 2019_Almanak
P. 283

283

           İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Mütevelli Heyet Onursal Başkanı
           İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç’ün Cumhuriyet gazetesine verdiği
           özel röportaj “Kültür’ün esas unsuru insandır” başlığı ile yayımlandı.

           Kültür’ün Esas Unsuru İnsandır’
           Fahamettin Akıngüç: Atatürkçü, çağdaş bir eğitim felsefesinin ve
           gelecek vizyonunun yetkin bir ifadesi.

           Babası Halil Akıngüç gibi mühendis kökenli bir eğitimci, Kültür
           Okulları’nın kurucusu Fahamettin Akıngüç. Eğitimciliği ilk,
           babasının 1932’de, Eskişehir’de hizmete açtığı Kültür Dersevi’nde
           deneyimlemiş hatta resmi olarak ilk öğretmenliği de orada yapmış.
           Mühendislik eğitiminin ardından mesleğine yoğunlaşan Akıngüç,
           14 yıl aktif ve başarılı bir mühendislik kariyeri inşa etse de şartlar
           onu ilk göz ağrısı, baba yadigârı eğitimciliğe yönlendirmiş. 5
           Eylül 1960’ta Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, bugün İstanbul Kültür
           Üniversitesi, Kültür2000 Koleji, Kültür Koleji Eğitim Vakfı’nın
           başlangıç noktası olan Kültür Koleji’nin açılış izni belgesi gelmesiyle
           de hayatı 7/24 eğitim olmuş. Aradan geçen 60 yıl içinde eğitim ağını
           anaokulundan üniversiteye kadar tüm kademelerde geliştiren Kültür
           Okulları’nın felsefesi kendisinin de vurguladığı gibi hiç değişmedi:
           “Esas unsur insan.”
           “Fahamettin Akıngüç-Kendini Eğitime Adamış Bir Mühendis”
           adlı kitap, onu bugünlere taşıyan onurlu ve üretken 93 yıllık bir
           özgeçmişin, insan odaklı, Atatürkçü, çağdaş eğitim felsefesiyle
           kurduğu ve ailece emek koydukları okulların ve gelecek vizyonunun
           yetkin bir ifadesi. Akıngüç ile kitabını, eğitimciliği ve Kültür
           Okulları’nı konuştuk.

           İnsan odaklı bir eğitim işletmesi kurucusu olduğunuz okulların
           kuruluşu ile felsefesini, felsefenizi anlatır mısınız?
           Eğitimle olan bağımı ve Kültür Koleji’nin felsefesi ile kuruluşunu,
           babam Halil Akıngüç’ün 1932’de, Eskişehir’de hizmete açtığı Kültür
           Dersevi’nden bağımsız anlamak da anlatmak da mümkün değil.
           Kültür Dersevi’nin Eskişehir’de başlayan öyküsü, 1945’te ben Teknik
           Üniversiteyi kazanınca İstanbul Laleli’de müstakil bir binanın
           ikinci katında devam etti. Bana eğitimciliğe adım atma cesaretini
           ve tecrübesini kazandıran ilk çatıdır Kültür Dersevi. Babam vefat
           edinceye kadar Dersevi aktif olarak çalışmalarını sürdürdü. Vefatının
           ardından mühendislik kariyerimin yanında dersevinde öğretmenliğe
           devam etmeye çalıştım. Bir süre sonra mühendisliğin yoğun
           temposunda, öğretmenliğe gereken kaliteli zamanı ayıramadığımı
           gördüm.

           Eğitim işi bir hizmet. Bilgiye ve ilgiye ihtiyacı olan öğrencilere karşı
           yüksek sorumlulukla çalışmak babamın temel prensibiydi. 2 Mayıs
           1959’da, Kültür Koleji’nin açılışı için İstanbul Valiliği’ne dilekçemizi

                                                       İKÜ’DE BİR YIL
   278   279   280   281   282   283   284   285   286   287   288