Page 274 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 274
272
DENEME
Ömer Denizer > Görüntü Yönetmeni
ANILARI
BİRİKMEYEN ŞEHİR
Bu şehirde bir “şey” gizli. Adı
bulunması zor bir “şey”.
Tek bildiğim içinde bir yerde
saklanmış olduğu.
Yüzyıllardır insanlar bu şehir
hakkında yazmış, yazıyor ve yazacak.
Zaten kendi kendine diyemediğini o
“şeyi” nasıl yazar insan. Yürümek istiyorum. Zamanım dar. otomobilinin içinde yeşile dönüşü
Bu şehrin en bilineni zamanla olan ağırdan alır. Arkasında bekleyenlerin
Kendime şehirde gizli köşeler, ya da mücadele. seslenmesiyle belki de ilk kez
çıkmaz sokakların aslında bir çıkışı klakson sesiyle tanışır. Ağırdan alan
var desem. Karşılıklı soru işaretleriyle bir taksi otomobildeki amcadan cevap gelir.
duruyor.
Bir duygu, bir özlem, bir soru, bir -Acelen varsa, niye buradasın, yanlış
cevap, bir umut ya da bir hayal -Ne tarafa gideceksin? yerdesin.
kırıklığı yolculuğuna çıksak?
Bak bu işte yılların sorusu bilsem Bu anekdotu biraz daha uzatıp
Varır mıyız? Bilemiyorum. keşke. anlatsam. Gideceğimiz yönü şirin
gösterir mi?
Şehrin içinde bir yerde sıkıştım. -Biraz acelem var, şu yöne…
Susuyorum.
İş çıkış saatleri, şehir içi yer değiştirme Böylesine orta elbette gol olur.
sorularından biri var. Yüksek yüksek binaların arasında ana
-Herkesin acelesi var bu şehirde gel caddeye çıkmaya çalışıyoruz.
Haftanın son iş günü akşam trafiği ya bakalım.
da senede bir “kez” kar yağınca aranan Binaların arasında gitmeye hazırlanan
güzergahlar gibi bir matematik. Güneyde o popüler tatil yöresinde bir güneş. Pek bir aceleci bu akşam.
bir anekdot vardır. İlk kırmızı
Bu şehrin kendi kendisinde saklı. ışıkları konur o yörenin. Bir amca Güneş veda ederken oyunlar oynuyor

