Page 275 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 275

273


















               yüksek yüksek binaların camlarında.   bırakacaksın.
               O      binaların    otoparklarında
               otomobiller    kurallı,   kuralsız    Kelime yağmuru bitti.
               fışkırıyorlar.                        Güneşi    izliyorum.
                                                     Yüksek       yüksek
               Servis  minibüsleri  dizili  kaldırım   binalardan   sıyrılıp
               kenarlarında.                         dönüşüm     bekleyen
                                                     mahallenin   üzerinde
               Bir yer kapma, bir sıyrılma mücadelesi   vedasını takip ediyorum.
               başlıyor. Şehir sahnesindeyiz artık.
                                                     Radyo  açık.  Ama  radyodaki
               Dışarıda sürekli bir klakson sesi.    uyarı  hep  radyolarını  yeni
                                                     açanlar üzerine...
               Güneydeki o amca olsaydı burada...
                                                     Şehrin tüm tıkalı yollarını anlatan bir   plaza  camları,  yaşadığın  yere  ait  ne
               Taksinin içi sessiz. Gidilecek yöne ait   radyo kanalı konuşuyor.          anlatır?
               kelime  balonu  torpidonun  üzerinde
               duruyor.                              Konuşmanın     köpüklü    yerinde    Ya  da  dönüşümü  bekleyen  mahalle
                                                     kalmıyorum.   Atlıyorum    suyun     gününün çoğu zamanını o binaların
               O baloncuk patlıyor.                  derinliğini bilmeden.                gölgesinde  geçirirse  şehirdeyim  der
                                                                                          mi?
               -Nereden gidelim?                     -Değişiyor  herşey,  herşey  değişiyor.
                                                     Şehir şehir gibi değil ki!           -Sen nerelisin arkadaşım?
               Cevap almışken geri yollamalı:
                                                     Dedik ya başta içinde bir “şey” saklı.   -Bu şehirliyim.
               -Size  neresi  uygun  olursa,  oradan   Gel gidelim. Kapat taksimetreyi ve o
               gidelim.                              saklı “şeyi” bulalım.                -Olmaz öyle şey. Bu şehirli yoktur.

               Artık  iki  cümle  baloncuğumuz  var   Başka bir cümle balonumuz var artık.   -Ama  öyle,  çok  eski  bizim  nüfus
               derken bir üçüncüsü geliyor şöförden.                                      kaydımız.
                                                     -Bitmiş bu şehir
               -Turist  diyorum  kardeşim,  hele  bu                                      -Ya öyle öyle, herkes bu şehirli.
               şekil turist hiç gelmesin. Gelmesin bu   Bambaşka bir noktadayız.
               şekilsizler. Saatlerdir yoldayım bir de                                    Benim  verdiğim  cevap  çıkmaz
               parayı beğenmiyorlar. Gelmesinler.    Gıdım  gıdım  trafiğin  süzgecinden   sokaklarda   dolaşan   bir   cevap.
                                                     süzülüyoruz.                         Biliyorum.
               Bu cümlelere artık kim, neden sorusu
               soramazsın.  Sohbetini  ya  tartıp    Şehir biter mi? Şehir başlar mı?     Gene de cevap işte.
               kırıp  dökmeden  devam  edeceksin
               ya  da  olduğu  gibi  köpüklü  köpüklü   Güneşin giderayak oyunlar oynadığı   -Kırk   beş   senedir   direksiyon
   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280