Page 250 - 2019_Almanak
P. 250

•   Çağlayan Adliyesi 0.212.393 07 84
     •   Bakırköy Adliyesi 0.212.393 08 14
     •   Kartal Adliyesi 0.216.585 21 60
     •   Ümraniye Adliyesi 0.216.585 21 91


     SONUÇ:

     Kadınlar, 1800’lü yıllardan beri süregelmekte olan hak mücadelesinden
     vazgeçmemeli, bir mal, meta gibi görülemeyeceklerini, bağımsız bir birey
     olduklarını unutmamalı, herhangi bir şekilde şiddete uğradıklarında bunun
     kendileri bakımından utanılacak bir durum olmadığının bilinci ile uğradıkları
     şiddeti açıklamaktan ve gerekli mercilere başvurmaktan kaçınmamalıdırlar.

     Yukarıda belirttiğim, Türkiye’nin kabul ve taahhüt ederek imzaladığı ve
     uymakla yükümlü olduğu Uluslararası Sözleşmeler ve bu sözleşmelere göre
     iç hukukta yapılan düzenlemelere rağmen istatistikî bilgilere göre 2018 yılında
     440 kadın öldürülmüş, 387 çocuk cinsel istismara uğramıştır. Bu durum bize
     kadınlar ve çocuklar özelinde şiddetin önlenebilmesi için yasaların yetmediğini
     göstermektedir. Bunun için zihniyet değişikliğine ihtiyaç vardır. Şiddetin
     önlenmesinde, kadınların haklarını elde etmelerinde, devletin sorumluluğu
     büyüktür. Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için yapılacak mücadelede,
     devletin Uluslararası Sözleşmelerdeki taahhütlerine uymasının yanı sıra,
     6284 Sayılı yasa ile ihdas edilmiş olan kurum ve kuruluşları güçlendirmesi,
     denetlemesi, politikalar üretmesi gerekir. Her şiddete ve tecavüze uğrayan
     kadın, her istismar edilen kız, erkek çocuğu, kim tarafından söylenmiş
     olmasına bakılmaksızın, her, kadını aşağılayan söylem, kamu vicdanını
     yaralamaktadır.

      “      Kadına yönelik şiddet, insan onuruna yönelik           “



             bir suçtur ve insan hakları ihlalidir.




     İnsan haklarının ve doğal olarak insan hakları dışında düşünülemeyecek kadın
     haklarının teminatı ise, laik, demokratik, hukuk devletidir.

     (*) GREVIO 15.10.2018 tarihinde Türkiye hakkında 1. Değerlendirme
     Raporunda  “Veri eksikliğinin, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesini uygulayışını
     değerlendirme kabiliyetini önemli ölçüde etkilediğini”  belirtmektedir.
     (**) Son zamanlarda kadınların aleyhine olarak yoksulluk nafakasına sınırlar
     koyulmaya, kaldırılmaya çalışılmaktadır. Ne yazık ki Yüksek Yargı Organında
     da bu türden girişimler desteklenmektedir. Hatta peşinen kanaat açıklaması da
     denebilir.




       KÜLTÜR AJANDASI
   245   246   247   248   249   250   251   252   253   254   255