Page 129 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 129

127






               alınması  ile  “Fatih”  ünvanı  verildi.
               1453 yılının 29 Mayıs Salı sabahı güneş
               doğduğu  zaman  İstanbul  kalelerinde   “Fatih  (1453  yılında)  İstanbul’u  alıp  Ayasofya  önüne  geldiği  zaman
               Osmanlı bayrakları dalgalanıyordu.      derinden derine bir inilti işitti. Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi. Hali
                                                       perişan bir keşiş (papaz) getirdiler. Huzura çıkardılar, ‘Niçin hapsedildin’
               Fatih Sultan Mehmed İstanbul’ u aldığı   diye sordular. Keşiş fala da baktığını ve muhasara (kuşatma) hazırlıkları
               gün  kenti  atıyla  dolaştı.  Ayasofya   sırasında (Bizans İmparatoru) Konstantin’in kendisini çağırıp İstanbul’u
               Kilisesi’ni,   imparatorun   sarayını,   Türk’lerin alıp alamayacağını bildirmek için remil atmasını (gaipten haber
               İstanbul’un  belli  başlı  yerlerini  gezdi.   vermesini, bir çeşit fal açmasını) söylediğini, remilde İstanbul’un Türklerin
               İstanbul  Patriki’ni  çağırtarak  bütün   eline  geçeceğini  bildirmesi  üzerine  Konstantin’in  kızarak  onu  zindana
               Hıristiyanların   dinlerinde   serbest   attırdığını  hikaye  etti  ve  ‘Şimdi  karşınızda  bulunuyorum,  demek  falım
               olduklarını bildiren bir buyruk verdi.   doğru imiş’ dedi.”
               Bizans’ın en ileri gelen adamlarından
               Gran Dük Notaras’ın sarayına da gitti.   Bunun  üzerine  Fatih  de  İstanbul’un  kendi  elinden  çıkıp  çıkmayacağına
               Notaras bütün hazinesini altın tepsiler   dair remil atmasını ve doğruyu söylerse mükafat (ödül) alacağını bildirdi.
               içinde Fatih Sultan Mehmed’ e sundu.    Keşiş remil attı ve şöyle dedi.
               “Ulu  padişahım,  bütün  hazinelerimi
               size   hediye   ediyorum.”   demişti.   ‘İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkamayacak. Ancak öyle bir
               Fatih  Sultan  Mehmed  ise  bu  kadar   zaman gelecek ki, elinizdeki emlak ve arazı azalacak. Bu suretle İstanbul
               büyük  bir  hazineyi  önünde  görünce   Türk malı olmaktan çıkacak.’
               Notaras’a  kızdı  ve  “Ben  hazineleri
               memleketinizin   uğruna   harcamış      Bu  falın  bildirdiği  neticeden  müteessir  olan  (üzülen)  Fatih  ellerini
               olduğunuzu     sanıyordum.    Sizi      kaldırarak  “İstanbul’da  edindiği  yerleri  ecnebilere  (yabancılara)  satanlar
               tebrik  edecektim.  Memleket  uğruna    Allah’ın gazabına uğrasınlar” diye beddua etti.
               harcanmayan  hazineler  zaten  benim
               kılıcımın  hakkıdır”  demekten  kendini
               alamadı.

               Kaynak: Hürriyet Gazetesi, Dünyayı Değiştiren Olaylar Eki






























                                                      1943 İstanbul’u - H.Schedel’in İstanbul gravürü
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134