Page 37 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 37

35




















               denize  karşı  kafa  çektikleri  Viyanag   ki   bunlardan   en
               gazinosu   Bakırköy’ün   en   lüks    popüler  olanlarından
               gazinosuydu. Birde Miltyadi (şimdiki   biri  Cem  Karaca’nın
               Zümrüt)  gazinosu  vardı.  Büyük  bir   konserleriydi.   Rum
               bahçesi  ve  kışlık  kapalı  salonu  olan   Kilisesi’nin  arkasında
               Miltyadi  denizden  oldukça  yüksek   ise  bir  tarafı  İstanbul
               bir konumdaydı ve önünde küçük bir    Caddesi’ne,  diğer  tarafı
               plajı vardı. Sahil yolu geçmeden önce   ise  Ebuzziya  Caddesi  ve
               Miltyadinin  önünde  denizden  yine   halkevi  ile  Bakırköy  Spor
               oldukça yüksekte olan ve bir rum ismi   Külübü’nün bulunduğu sokağa
               taşıyan  başka  bir  kır  gazinosu  daha   dayanan  büyük  bir  arsa  vardı.
               vardı.                                Bu  arsada  ceviz,  erik,  elma,  armut
                                                     gibi bir kaç yüz tane ağaç bulunurdu
               Halk buraya yemeğini alır gelir yalnız   ki  çocuklar  istedikleri  zaman  bu   ayırtmak  gerekliydi.  Bağda  çeşitli
               masa parası öderdi. Burada tahtadan   ağaçlardan meyve toplarlardı.        üzümler  yetiştirilir  ve  satılırdı.
               yapılmış   sahnede    Bakırköy’ün                                          Misafirler  için  üzümler  daha  önce
               gençleri  akordiyon  ve  çeşitli  musiki   Bakırköy’lülerin   yemek   yemek   kuyuya  sarkıtılarak  soğutulur  sonra
               aletleri  çalarken  diğerleri  de  dans   için  gittikleri  yerlerden  bir  tanesi   servis  yapılırdı.  Tabakların  içinde
               ederdi.                               de  Aile  Bağı’ydı.  Yeni  Mahalle   üstü soğuktan buğulanmış üzümlerin
                                                     istasyonundan  inip  kara  tarafına   yanında şıra da ikram edilirdi.
               Kiliseler  caddesinden  denize  doğru   yürüdüğünüzde,  hemen  karşınıza
               inerken  caddenin    ortalarına  doğru   Devlet  Demiryolları’nın  fidanlığı   Tabii  ki  bütün  bunları  yerini  bu
               solda  Rum  Kilisesi  sağda  ise  hemen   çıkardı.  Fidanlığı  sağınıza  alıp  yolu   gün  apartmanlar  aldı.  Ahmet’e  bu
               hemen    onun   karşısında   Bakır    takip  ettiğinizde  o  zamanlar  içerlek   güzelliklerin  nasıl  yok  olduklarını
               Sineması  yanında  Ermeni  Kilisesi   olarak  Aile  Bağı’nı  görürdünüz.  Yol   anlatırken  çok  zorlanmıştı.  “Niye
               ve  ilkokulu  vardı.  Bakır  sineması   ile bağ arasında bulunan aşağı yukarı   dede?”  sorularının  cevapları  yoktu.
               İstanbul   Caddesi’nde    bulunan     bir futbol sahasının yarısından daha   Nasıl   anlatırdı   Ermeni,   Rum
               Yeni  sinemadan  hem  daha  eski      büyükçe  arsa  ise  Aile  Bağı  Sahası   arkadaşlarının  Türkiye’den  ayrılmak
               ve  biraz  köhne  görünüşlü  hem  de   olarak  bilinirdi.  Burada  altışar  veya   zorunda kaldıkları olaylar olduğunu,
               daha  ucuzdu.  Bakır  Sineması’nın    yedişer  kişilik  takımlarla  iddialı   nasıl  anlatırdı  köşklerin  yıkılıp
               yazlık  kısmı  ise  Bakırköy’ün  ilk   maçlar  oynanırdı.  Bu  takımların   yerine çirkin görünüşlü apartmanlar
               yazlık  sinemalarındandı.  Altmışlı   hemen  hemen  hepsinin  formaları    yapılmasına devletin göz yumduğunu.
               yıllardan  sonra  bu  yazlık  sinemalar   ve   ayakkabıları   olup   onları   Ahmet’e E-5’den Bakırköy’e inen yolu
               Bakırköy’ün  nüfusu  ile  birlikte    destekleyen  hali  vakti  yerinde  bir   gezdirirken  yine  eskilere  dönmüştü.
               hızla  artacak  ve  Bakırköylülerin  en   abileri  bulunurdu.  Aile  Bağı’na   Eskiden Topkapı’dan gelen yol yerine
               büyük  eğlence  kaynağı  olacaktı.  Bu   Bakırköy’lüler   yemeklerini   alıp   daha kuzeyden bugünkü Bahçelievler
               sinemaların  artması  ile  rekabet  de   gelirler  tahta  masa  ve  sandalyelerde   içinden  geçen  yol  vardı.  Bu  yol
               artacak ve sinemalar film başlamadan   otururlardı.  Otuz,  otuz  beş  masa   üzerinden  Bakırköy’e  doğru  ayrılan
               önce kısa konserler düzenleyeceklerdi   bulunduğu  için  daha  önceden  yer   yol  kıvrıla  kıvrıla  aşağı  inerdi.  Bu
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42