Page 39 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 39

37


















               Altı    yaşlarındaydı    herhalde,    arabaları altmışlı yılların ortalarından   kalabileceği  odalar  vardı.  Giriş
               anneannesi  ile  Kumkapı’dan  kara    sonra,  önce  Bakırköy’den  sonra    katında ve bunun üzerinde sobalarla
               trene  binip  Bakırköy’e  geleceklerdi.   da  Yeşilköy’den  yavaş  yavaş  yok   ısınan  sınıflar,  en  üstte  ise  hem
               İstasyon   gişesine   geldiklerinde   oldular.  Şimdilerde  yalnız  adalarda   depo  olarak  kullanılan  hem  de  sağa
               önlerinde  siyah  giysiler  içinde    hizmet    veriyorlar.   Torununu     sola  atılmış  ders  malzemelerinin
               yaşlı,  şişmanca  kısa  boylu  bir  Rum   adaları  gezmeye  götürdüğünde  bu   bulunduğu   belki   de   vaktiyle
               madamın  gişeye  hafifçe  eğilerek,   faytonlarla  ada  turu  yaparız  diye   laboratuar  olarak  kullanılmış  odalar
               Makriköy’e  bir  ikinci  mevki  bilet   aklından  geçirdi.  Torununa  Gençler   vardı. Bu gizemli taş binanın üç ayrı
               demesi  ile  biletçinin  celallenmesi   Caddesi’ni   gezdirip   Bakırköy’lü   sokağa açılan bahçe kapılarından biri
               bir oldu. “Madam madam, Bakırköy      gençlerin  o  zamanki  deyişle  piyasa   de  öğrenciler  tarafından  kullanması
               Bakırköy,  Makriköy  yok,  Makriköy   yaptıkları yerleri göstermek istiyordu.   yasak  olan  ve  usta  bir  bahçıvan
               istiyorsan  Yunanistan’a  git”  diye   Çocukluğunda      kaymakamlığın     tarafından  düzenlenen  bir  bahçeden
               bağıran biletçinin karşında önce niye   bulunduğu  bu  caddeye  her  gün   geçilerek   Hatboyu    Caddesi’ne
               azar işittiğini  anlamayan yaşlı kadın   askerlik şubesinden bir manga asker   açılan  kapıydı.  Bu  kapının  hemen
               biletçinin  yüzüne  baka  kalmıştı,   gelir sabah bayrak çeker, akşamleyin   karşısındaki  Hatboyu  Caddesi’nin
               sonra  hatasını  anlayarak  bir  yandan   ise  mesai  bitimi  ile  birlikte  bayrağı   tren yolu üzerinden geçen taş köprü
               özür  dilemeye  çalışırken  bir  yandan   indirip katlayıp dönerlerdi.     de  aynı  kont  tarafından  yapılmış
               da  birşeyler  anlatmaya  çalışıyordu.                                     olup, yapımında konak ile aynı taşlar
               Çocuk  haliyle  önce  ne  olduğunu    O  gün  akşama  kadar  dolaşmışlar   kullanılmıştı.  Karşıya  geçip  devam
               anlıyamayarak  anneannesinin  eline   ama  Bakıköy’ün  daha  yarısını  bile   ettiğinizde solda park sağda ise mısır
               yapışıp,  şaşkınlıkla  yüzüne  bakınca   gösterememişti   torununa.   Eve   tarlası  bulunurdu.  Yüksek  duvarlar
               anneannesi   açıklamıştı   durumu.    dönerken  birde  okuduğu  okulları   içindeki  tarlada  mısır  yetiştirilir
               Bakırköy’ün  eski  adı  Makriköy’dü.   göstermek istiyordu. Ellili yıllarda beş   mevsiminde kaynatılarak satılır veya
               1925  yılında  çıkan  bir  kanunla    ilkokul  vardı  Bakırköy’de.  Taşokul,   aileler buraya mısır yemeye gelirlerdi.
               adı  Bakırköy  olmuştu,  fakat  yaşlı   Kartaltepe   İlkokulu,   Behramağa   Behramağa  İlkokulu  ise  ilk  üç  sınıfı
               kadın  bu  ada  bir  türlü  alışamamıştı   İlkokulu,  Dadyan  Ermeni  İlkokulu   bulunan sevimli bir okuldu. Ortaokul
               herhalde  aynı  bizim  Samatya’ya     ve Rum İlkokulu. Kendisi Taşokul’da   ise  demirciler  çarşısının  bulunduğu
               Kocamustafapaşa         denmesine     okumuştu.1864   yılında   Paris’ten   yerde  bulunan  halen  Tarık  Akan’ın
               alışamamız gibi.                      İstanbul’a gelen Kont Alleon’un 1874   sahip  olduğu  okuldu.  1959  yılında
                                                     yılında  yaptırdığı  bu  muhteşem    Bakırköy Lisesi açılmıştı. Fakat binası
               Torunun  elinden  tutup  istasyona    konak, 1900 yılında devlet tarafından   tamamlanmadığı için öğrenciler önce
               doğru yürürken Gençler Caddesi’nin    4200 altın liraya satın alınarak ilkokula   bir  yıl  kadar  ilkokulunda  bir  yarıyıl
               hemen  başında  duran  faytonlar      dönüştürülmüştü.  Çok  büyük  bir    da  Kartaltepe  İlkokulu’nda  eğitim
               canlandı     gözünün      önünde.     bahçesi  bulunan  okul  binasına  iki   görmüştü.
               Bakırköy’ün  hali  vakti  yerinde  olan   yana  doğru  yapılmış  merdivenlerle
               halkı trenden indiklerinde faytonlara   girilirdi.  Girişin  altında  suhane  ve   Ellili yıllarda Taşokul’un arka tarafına
               binip  evlerine  giderlerdi.  Kiminin   özel  yapılmış,  üzerinde  çocukların   halen  caminin  bulunduğu  yere
               hasırlı,  kiminin  deri  koltukları  ve   yemeklerini  ısıtabilecekleri  büyük   Bakırköy’lülerin  yaz  aylarında  en
               rengarenk  süsleri  olan  bu  faytonlar   sobalar  bulunan  bir  mutfak,  bir   büyük  eğlence  kaynaklarından  biri
               taksilerin yerini tutarlardı. Bu fayton   büyük  film  salonu  ve  hademelerin   olan  Telgezer  Canbazhanesi  kurulur
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44