Page 50 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 50

48


















            Kimileyin aşk, kimileyin duygusallık
            bulursunuz  onun  dizelerinde  ve  hiç
            beklemediğiniz  bir  anda  filozofça
            bakışlarla  karşılaşırsınız.  “Bütün
            renkler  aynı  hızla  kirleniyordu
            /  Birinciliği  beyaza  verdiler..”
            deyiverir.  Ya  da  şarkılardan  yola
            çıkabilir..  “Çamlıca  bahçelerinde
            eski  günler  hatırlanıyor  /  Biz
            Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık
            / Hüsnüne güvenen sevgilim benden
            kaçıyor / Hal bu ki niceler bu tarz-ı
            revişten geçti / ömrüm seni sevmekle
            nihayet bulacaktır / O kadar gülüp
            eğleniyorlar ki! / Yalnız seni sevdim
            seni yaşadım / Nasıl bir sevgidir bu,
            bilmiyorlar ki! / Dün yine günümüz
            geçti beraber / Fakat bu yalnız gece              http://www.istanbulium.net/2014/01/sairler-sofas-parknn-sairleri.html
            yalan”

                                                  Hay  haay  efendim.  Ama  Göksu’da,   yaman  /  Nikel  kübik  mobilyalar
            Elbette  iyi  anımsadınız..  Bu  O,  ta   o  tadına  doyum  olmayan  alemler   duvarda   yağlı   boyalar..”   diye
            kendisi... Özdemir Asaf.. Bu kez diyor   var  mı?  Ya  bir  arabesk  şarkı  sizi   seyrettiğiniz,  zevk  aldığınız  Lüküs
            ki:  “Dün  sabaha  karşı  kendimle    karşılarsa!   Ne   diyorsunuz?   Siz   Hayat  operetini  izleyince  müziğin
            konuştum / Ben hep kendime çıkan      Çamlıca’nın  üç  gülü  müsünüz?  Has   temposunu   anımsayıp   yerinizde
            bir  yokuşum  /  Yokuşun  başında     bahçelerin  bülbülü  mü?  Nasıl,  sizi   oynamaya başlamaz mısınız?
            bir  düşman  vardı  /  Onun  vurmaya   Küçüksuda  görmüşler?  Küçüksuda
            gittim  kendimle  vuruştum.”  Durun   gördüm diyenler mi var 2015 yılında?   Daha  nice  şarkılar  var  elbette..  Nice
            lütfen biraz daha durun.. Ozanın bir   Peki  onların  ne  işi  varmış  oralarda!   şiirler..  Ama  hadi  siz  dostlarınızla
            diyeceği var, sesleniyor: “Çalmayanın   Aaaa! Sen İstanbul’un neresindensin   o  güzellikleri  paylaşadurun  ben  de,
            bir yüzü, çalanın iki yüzü / Millete   dediklerinde  bütün  semtleri  mi   bestesi  Münir  Nurettin  Selçuk’a  ait
            selam / Çalmaya devam / Üçü, beşi,    sayacaksınız?  Biz  Heybeli’de  her   bir  şarkıyı  mırıldanarak  “haneyi
            beş yüzü, bin beş yüzü / Mezbahaya    gece  mehtaba  çıkardık  derseniz;   virane”ye gideyim:
            gidiyor bir davar sürüsü.”            sandallarınız  neş’e  dolar,  zevke
                                                  dalar  mıydınız  diye  sormazlar  mı?   “İstanbul’u  sevmezse  gönül  aşkı  ne
            Serencebey    yokuşunda     akşam     Üsküdar’a giderken alırsa bir yağmur,   anlar
            oldu.   Gölgeler   döndü.    Gün      Ertakit’in kendi şivesiyle bu türküyü
            bitiyor.  Rüzgarlarım  aldı  dünden,   Türkçe  söylemesine  şaşar  mısınız?   Düşsün  suya  yer  yer  erisin  eski
            özlemlerden   bugünlere   getirdi..   Aklınız  bestesini  Rey  kardeşlerin,   zamanlar”
            Şimdi  siz:  “Gidelim  Göksu’ya  bir   güftesini  Nazım  Hikmet’in  yazdığı:
            alemi  ab  eyleyelim  mi”  diyorsunuz.   “Şişli’de  bir  apartman  yoksa  halin
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55