Page 52 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 52
50
İSTANBUL
Öğr.Gör.Batu Duru> İKÜ Sanat Yönetimi Bölümü
hızlı ve keskin biçimde değişmesi çoğunluğu genç olan pek çok insanın
kimliksel bir dönüşüme uğramasına Anadolu’dan İstanbul’a üniversitelere
İSTANBUL’UN yol açmıştır. gelmeye başlamasıyla İstanbul’da
DÜNYA KÜLTÜR VE Tarihçi İlber Ortaylı’ya göre; “16. konser salonları, orkestralar
kurulmaya başlanmıştır. Her yıl
SANAT PİYASASINA yüzyılda Osmanlı imparatorluğunun yapılan “Cumhuriyet Baloları” bile
tüm bunların birer göstergesi olarak
başkenti olan İstanbul caput mundi
GİRİŞİ olarak yaşadı. Ancak 18. ve özellikle kabul edilebilir.
19. Yüzyıldan bu yana İstanbul’a
sanayinin gelmesinden sonra kentin Ellilerde ise, büyük bir göç dalgasıyla
yaşamsal biçiminin değişime değişen ekonomik ve siyasal kimlikler
Bir kentin sıradan söylemlerle uğraması söz konusuydu. üniversitelerden sokaklara yansır.
betimlenmesi ve anlatılması İstanbul’da 1950’lerden daha doğrusu
olanaksız, ancak bir o kadar da Kentin geleneksel yerleşme 1946-47’lerden sonra başlayan
gereklidir. İki tür tanımlama düzenindeki değişmenin ilk belirtileri ve İstanbul Büyükşehir Belediye
yapılabilir. Bu tanımlama, o kentte 18. yüzyılda gözlemlenmeye Başkanı’nın tanımlamasıyla son
“kim” olduğumuzla çok ilgilidir. başlanabilir. Gerçekte ülkenin 50 yılda 12 milyon gibi bir rakam
Dışardan gelen bir “yabancı” mıyız? ekonomik yapısında köklü olarak değerlendirilen göç, kültürel
İçinde yaşayan kentli bir “birey” değişiklikler saptanmamasına karşın, yozlaşmanın tek nedeni değildir.
miyiz? Her iki tarafta başka yanıtlar yönetici sınıfın elinde toplanan servet
ortaya atacaktır. gösterişçi tüketimi artırmaktaydı”. Toplumun yaşadığı “ekonomik”
dalgalanmalar, 1945’ten bu yana
İstanbul gibi tarihsel süreç Cumhuriyet sonrası Türk Türkiye’nin genel kimliğini de
içerisinde kentli bireyi ve yabancıyı burjuvazisinin de gözdesi olan belirlemiştir. Ekonomik girdiler,
fazlasıyla içinde barındıran İstanbul’un kimliğini belirleyen diğer gerçekten bu noktada önemlidir;
bir kent için ise, bu anlatıların önemli kurumların hemen hemen Çünkü kültür aynı zamanda bir
farklılığı çok daha ileri boyutlara hepsi, bu görkemli kenti, “uhrevi”, varlık, bir yaşama düzeyi, bir yaşam
ulaşacaktır. Kentin imparator ”oryantalist” kimliğinden kurtarmak, kalitesi, bir konfor, tarih boyunca da
Constantin zamanından bu yana yalnızca boğazda yalıları, köşkleri ya olanaklarla beslenmiş bir süreçtir.
“merkez” olması ulaşılabilirliliğine, da cumbalı mahalleleri olan bir “doğu Yaşam biçeminin “mahalle”den
coğrafi zenginliğine ve ikliminin kenti” değil aynı zamanda eğitim ve “site”lere dönüşmesi ise, seksenli
yumuşaklığına bağlanabilir. Ancak kültür alanında da anımsanmasını yılların başlarından bu yana
Bizans ve Osmanlı kimliğindeki isteyen bir Cumhuriyet kentine, yapılanmaya başlayan büyük “kentsel
İstanbul ile Cumhuriyet sonrası kültürün başkenti yapmaya kırılma”nın yaşandığı dönemlere
İstanbul arasındaki farklılık çalışmıştır. Yalnızca kültürün değil, rastlamaktadır.
yalnızca zaman içindeki doğal sermayenin de başkenti olan bir
değişimden kaynaklanmamaktadır. noktada sanatın İstanbul için “Ticari” “Kırılmalar ve kentsel kriz “Globalizm
Aynı zamanda kentin yabancısı ve bir kimlik olması söz konusudur. Çağı’nda” bütün dünya kentlerinin
vatandaşı arasındaki dengelerinin 1940’lardan sonra büyük bir gündemine girmiştir. Türkiye

