Page 141 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 141

139






               İSTANBUL                              Bakarsın ayağın dibinde boyalı kirli   akşam bölüşülür
                                                                                          Rakının adı geçtiği yerde ayağa
                                                     yelkenler yatar                      kalkılır
                                                     Fildişi kakmalı aşağılık bir gökyüzü
               İlhan Berk - 1916                     çalkalanıp durur                     Sualler tanzim edilir yaşamaya ait,
                                                     Memurun serserinin aşkları hayalleri   sorulmaz.
               İşte kurşun kubbeler şehri            kendilerine mahsus
               İstanbul’dasın                        Ve deliler durup durup küfür         İki yanından uzamış saçlarıyla
               Yağmur altında bir adam sallanır      etmesini unutmazlar                  Sevdiği kadından vatandan
               durur sehpada                         Minarelerine takılı bulutların sarhoş   savaşlardan kaçmış birtakım insanlar
               Bir damla mavi gök damlası            olduğunu şairler söylediler          geçer
               gözlerinin üzerindedir                                                     Dünyayı ve insanları görmeye
               Karnını taşlara vermiş biri yatar     Geceleri el kadar bayraklı gemilerin  çıkmışlardır
               camilerin önünde                      Kızların uykularına girip dolaştıkları   Elleri arkasında bir adam köprünün
               Denize ağaçlara karşı                 malumunuzdur                         ortasında durur
               Bir bahriyeli bu şehrin parkında      İnsana daima güzel şeyler            Nereye baktığı belli olmaz
               gördüğü rüyalardan utanıp kaçtı       düşündüren yıldızların               Ben gökyüzünü parkı beyaz sarayları
                                                     Zil zurnalığı için cıgaralar yakılıp  seyrettiğini söyleyebilirim
               Köprü başında yağlı ekmeklerini       İki gözü iki çeşmedir serseriler için   Bu şehir aşktan değil şehvetten düşüp
               camekâna sıralayan                    İstanbul                             gebermeye hazır
               İhtiyar satıcı memnun                 Dört yanında Allah’a söve söve       Genç orospular ölü padişahlar
               Kocaman gemi direkleriyle dolu        yaşanır                              hastalar şehri
               gökyüzü için şiirler yazıldı          Bir meyve gibidir intihar sabah      Rezil İstanbul




               İSTANBUL


               Sunay Akın - 1962




               Asma köprülerin                       kovmak için savaşırlar
               halatlarıyla bağlı ellerini çözerek   ki vurulduklarında
               gökdelenlerin arasından               karışır kanlarına
               seni kurtarmak isteyen çocuklar       ceplerinde taşıdıkları
               örgüt kurmasın diye                   tohumlar
               arka bahçeli                          Şiirler okuyacağız kulelerinden
               bütün evlerini yıktılar İstanbul      İstanbul
                                                     ve yalnızca
               Sokaklarında artık anarşisttir onlar  körler olacak sokaklarında
               sigara reklamı bahanesiyle            eli sopalı
               sarmaşıkların vatanı olan duvarlarda  gezen
               at koşturan kovboyları
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146