Page 178 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 178
176
İSTANBUL
Melis Derun
İletişim Sanatları Bölümü Öğrencisi
Bir Şehir ... İstanbul’u İstanbul Yapan Tarihi... içerken, Kadıköy’de gezerken,
Taksim’den geçerken eskiye dair
Bir şehir ... kimilerimizin yeni güne Eğer günlük telaşınızı bir düşünebileceğimiz tek şey; başka
uyandığı, uyanırken onun hala kenara bırakıp kendinize vakit zamanlarda insanların bizim
olduğunu gördüğü 24 saat yaşayan ayırabiliyorsanız, İstanbul’un olduğumuz yerde olmaları.
bir şehir. Farklı hikayeleri içinde hikayesini az ya da çok merak etmeye
barındıran.... Her çeşit, her tür, her fırsatınız olur. Üstelik İstanbul’u 1907’lerden sonra kalabalıklaşmaya
dinden insana ev sahipliği yapmış. dinleyebilirsiniz,adımınızı attığınız başlamış bu büyük şehir. Doğu’dan
Kendi hikayesi de tarihindeki her yerin farklı bir hikayesi olduğunun Batı’dan Anadolu’dan gelen
insanlarla birlikte yazılmış. farkına varabilirsiniz. birbirinden farklı insanlar yerleşmiş.
Her semt hem birbirinden farklı,
Birçok ad almış, birbirinden farklı Her semtin farklı bir kokusu, farklı hem de birbirine benzeyen insanlar
şeyleri konuşan çok insan yaşamış bir tadı vardır. Bu hikaye hepimizin barındırır olmuş. Bugün bazı
bünyesinde. Herkes ekmek sağlamaya hikayesi olabilir. Hepimizin yazdığı, semtlerin daha çok dikkat çekmesinin
çalışmış. Üstünde yaşayanların şanşlı hepimizin oynadığı bir hikaye... nedeni, yine üzerinde yaşayan
olduğunu düşündüğüm bir şehir. insanlar... Dolayısıyla insanlar varmış
Bunlarla beraber denizini, doğasını, Byzantion, Augusta Antonina, ve insanlar yıkmış İstanbul’u. Halbuki
iki yakasını, kurşunu, ağacını, Nova Roma, Konstanttinopolis, her semtin kendine ait bir öyküsü
yazını, kışını, baharını, güzünü Konstantiniyye, İslambol gibi var ve bu öykü insanlarıyla birlikte
herkese göstermiş bir kent. Buna isimler almış tarihi boyunca . 29 yazılmaya devam ediyor.
rağmen nankörlükle suçlanan:’’Keşke Mayıs 1453’ten sonra şimdiki adıyla,
olmasaydık’’, “Keşke gelmeseydik’’ ‘İstanbul’.... Herkesin kafasında canlandırdığı
denilen... Eskiden denizcilik merkezinin, bir İstanbul vardır aslında. ‘Nasıl bir
süthanelerin, şişecilerin, gemi İstanbul’? denildiğinde hepimizin
İnsanların kavgasından arada çapalarının, fetih ordusunun verecek farklı cevabi vardır.
kalmış. Onlar birbirlerini yerken bulunduğu yerler; bugün Haliç, Birçoğumuz, yaşamasak bile eski
‘barındırmamak’ ile suçlanmış. Galata, Şişli, Çengelköy, Okmeydanı... İstanbul hayali kurarız.
Kocaman şehirde kendine yer Boğaziçinde mevsimlik evlerinde
bulamayan insanlarla dolmuş. Zaman oturan insanların ‘’İstanbul’a Her dönem var olan bir şehir var
geçtikçe insanlar yıkmış ondaki iniyorum’’ diyerek Galata’ya geçtikleri, karşımızda. Biz yokken de var olmuş,
güzellikleri... Taksim’in ise, sucuların halka su bizden sonra da var olacak olmaya
verdikleri yer olduğu bir kent... devam edecek. Ve onu güzel yapan en
1970’lerdeki göçlerden sonra gelen önemli özelliği belki de bu.
kalabalıkla. Onun tarihi unutulmuş. Herkesin İstanbul’u...
Yalnızca kötü tanımlamalar
yakıştırılır olmuş. İstanbul’u İstanbul yapan diğer
önemli şey, tarihi boyunca üzerinde
Herhangi bir zamanda, herhangi bir yaşamış olan insanlar...
yere giden çok insanla dolu olan bu
yer İstanbul... Bugün Beşiktaş’ta sahilde çay

