Page 203 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 203

201






               sahip  olması  ve  zamının  bir  daha   Sevgilisinin de kokusunu almıştır:  GECE     YARISINDA        NEFİS
               kaynağına  dönmesi  şüphelidir.  Bu                                        HESAPLAŞMASI
               yaşantı rüya içinde bir rüyadır:      İlahi  bir  aşk  ver  bana,  kandalığım
                                                     bilmiyeyim                           Gece yarısını bildiren saat
               Yalancı dünyaya konup göçenler        Yavu  kılayım  ben  beni,  isteyüben   Geçip giden günü,
               Ne söylerler, ne bir haber verirler   bulmıyayım                           Nasıl geçirdiğimizi hatırlamağa,
               Üzerinde türlü otlar bitenler         Al  gider  benden  benliği,  doldur   Alay eder gibi, bizi çağırıyor.
               Ne söylerler, ne bir haber verirler.  içime senliği
                                                     Bu dünyada öldür beni, varıp anda    Bugün, yazılı gün,
               Bu tablo, bir realitedir. Kendisi için de   ölmiyeyim                      Cuma, ayın on üçü
               temel konudur:                        Senin  kokun  duydu  canım,  terkin   Bütün bildiklerimize karşı gene de;
                                                     urdu cihanım                         Bir kafir hayatı sürdük;
               Aldanma dünya alına                   Hergiz  belirmez  mekanım,  seni     Allahların en gerçeği
               Agudur sunma balına                   kanda isteyeyim.                     İsa’ya küfrettik.

               Ama  hiç  bir  şeye  yaramaz.  Bunun   Gene    de  kaygılar  içindedir.  Ama   Canavar  suratlı,  herhangi  bir
               kendi deyimlerinden anlıyoruz:        bir  gün  sevdiklerini  bırakıp,  Allaha   Cresüs’ün
                                                        teslim olacağını sezmiştir:       Sofrasında bir çanak yalayıcı gibi,
               Bu  ömrüm  yok  yere  hare  etmişim                                        Şeytana uyar bir köle olarak,
               ben                                   Tevhide  uydur  sözünü,  Mevlaya     Hayvana yaranmak için,
               Canım gör nice oda atmışım ben        döndür yüzünü                        Sevdiğimizi alçakttık,
               Kimse kimseye etmemiş ola             Eğnine  kefen  bezini  sararlar  bir   İğrendiğimize, delkavukluk ettik.
               Anı kim kendime ben etmişim ben.      eyyvam gelir.
               Cihanda bir sınık saksıdan ötürü                                           Sonunda sersemliğimizi
               Güherlerim ziyana satmışım ben        Ama birden deyim değişir, kendisine   Çılgınlık içinde boğmak için,
               Amelim her ne ki varsa riyadır        karşı son derece sert olur. Artık nefis   Ölüme  ve  yasla  ilgili  şeylerin
                Acep ihlası ne unutmuşum ben         hesaplaşması başlamıştır:            sevincini
               Geceye eresini kimse bilmez                                                Yaymakla tanınmış
               Tuli emel başın uzatmışım ben         Ne  Hak  buyruğun  tutarsın,  ne  kul   “Lir” in güvenli sultanı biz,
               Düğeli ömrümü harcına sürdüm          sözün işitirsin                      Susamamışken içtik ve aç değilken
               Ziyandan bellidir ne utmuşum ben      Hiç bilmezsin mani nedir, ne dilde   yedik,
               Aguya bal deyu parmak uzattım         çaçğırmak gerek                      Karanlıklarda gizlenmek için,
               Aşıma “zehri katil” katmışım ben      Uydun  bu  nefsin  sözüne,  battın   Haydi çabuk lambayı söndürelim.
               Düğeli ömrümü harcına sürdüm          günah denizine
               Ziyandan bellidir ne utmuşum ben      Çirk  getirdin  can  yüzüne,  dövbe   Burada görüldüğü üzere, saf dervişle
               Aguya bal deyu parmak uzattım         eteğin tutmak gerek.                 Beaudelaire  benliklerini  birbirine
               Aşıma  <<zehri  katil>>  katmışım                                          benzer  yolda  suçamaktadır.  İşte
               ben                                   Burada  bir  an  durarak  Yunus’un   Yunus’tan bir parça:
                                                     sanıldığı  gibi  düpedüz  ve  suçsuz
               Yukarıdaki    şiirden   anlaşıldığı   olmadığını işaret için onun bu deyişimi   Bu yavuz nefsime verdim dilekler
               gibi,  bu  durakta  Yunus’un  ayakları   Beaudelaire’in  “Şer  Çiçekleri”  ndeki   Yalancı dünyada çektim emekler
               kaymaktadır:                          bir şiirle karşılaştıralım:          Günahım yazmağa aciz melekler
                                                                                          İnayet  senden  Allah’ım  senden
               Seversen ol Ulu Allahı, canan elleri                                       inayet.
               kandadır.
                                                                                          Baudelaire’de  de  yüzyıllardan  sonra
               Diye  haykırır.  Böyleyken,  artık                                         benzer  çağırışı  duyuyorum:    “Ey
   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208