Page 205 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 205
203
DÜNYA Çağ yürüdü. Sanat yavaş yavaş merkeziyet” ne kadar ilerlemiş,
yığınlara seslenir oldu. Şüphesiz bu
uygar memleketler sanatı, kültürü
SANAT VE FİKİR büyük bir ilerleme idi. Sanat saraydan, topraklarının köşe-bucağına ne kadar
PİYASASINDA aristokrat çevrelerden çıkıp her götürmüş olsalar, sesin ilkin büyük
sınıf halka sesleniyordu. Böylesine
merkezlerde
gerek.
duyurulması
YERİMİZ yayılma bir çeşit endüstrileşmeye Bunlar da sayılı: Paris, Londra, Roma,
yığınlara
benzetilebilirdi.
Münich, daha bir iki şehir. Bu aydın
Sanat
yayıldıkça, istekler arttıkça eser bir kültür merkezlerinin sağladıkları
ticaret nesnesi oluyordu. Tiyatrolara imkânlar yanında onlar kadar çeşitli
Nurullah Berk müşteri çekmek, seyircinin ilgisini engeller çıkar sanatçının karşısına.
beslemek, galerilere yapıt bulmak,
alıcı sağlamak, sanatın her dalının Engellerin başında rakiplerle boğuşma
verimini düzenlemek, yönetmek var. Piyasa öylesine dolu, “mal”
Bu piyasa sözü ilk okuyuşta çirkin gerekiyordu. öylesine bol, değişiktir ki bu verim
görünecek, biliyorum. Ne demek sanat denizinin dalgalarından geçerek kıyıyı
ve fikir okyanusu? Fikir gibi, sanat gibi Bunun için de duyurma, propaganda bulmak çok kere en sağlam iradeyi
insanlığın en seçkin, en yüce ürünü araçları bulundu: günlük gazeteler, yıpratır. Bir Fransız eleştiricinin
bayağı mallar gibi piyasaya mı bağlı haftalık, aylık dergiler, afişler, dediği gibi “eskiden ressamlık,
ki bu sözü kullanıyorum? Konuya kitaplar, broşürler, konferanslar. Sanat heykeltıraşlık birer meslekti, şimdi iş
girmeden bundan ne anladığımı, yazarları, eleştiricileri, kronikçileri bir oldular”. Sanatçılar da birer “işmen”.
daha doğrusu ne anlatmak istediğimi yandan halkı aydınlatıyor, bir yandan Çoğunu, hele yeni yetişenleri
açıklamam gerek. da seyirciyi, dinleyiciyi, okuyucuyu tanıdım Batıda. Hepsi sürecekleri
sanat zevki uğruna para sarfetmeye malları satma kombinezonları içinde
Yirminci yüzyılın başından bu yana teşvik ediyordu. Sanat bayağı bir kıvranıp dururlar. Galeri tutmak,
sanat, eski kimliğinden yavaş yavaş ticaret metası olmamıştı bunun için, yapıtlarından söz edecek eleştiriciyi
sıyrıldı. Bu kimlik, sanat yapıtının ama şüphe yok ki eski enderliğini bulmak atölyeye gelip bir iki tablo,
tekliği, enderliği, karşılıksızlığı, kaybetmiş, yayılışının doğurduğu heykel satın alabilecek amatör
“idealist” bir çabanın ürünü olduğu bir alışveriş kombinezonları içine aramak, “kontrato”ya kavuşabilmek,
anlayışından doğuyordu. Sanat eseri düşüvermişti. Sanatın yığınlara yalnızlıktan kurtulup bir çevrenin
satılıktı elbet, alıcıları da vardı. Ama yayılışı, sanat yapıtının tek olaylıktan içine girebilmek. Avrupa’nın büyük
bu, sanat sahnesinin bir çeşit kulisi çıkarak günlük olay oluşu, yayma şehrinde sanat hayatına atılmak
idi. Alışveriş arka planda yapılırdı. Elli araçlarının çoğalışı sanatçının yolunu isteyen sanatçının önüne dikilen, bir
yıl önce sanatçı azdı, çok azdı bugüne kolaylaştırmamış, başarı şanslarını bir aşılması gereken engeller bunlardı.
kıyasla, bu tiyatro bolluğu, bu sergi arttırmamıştı. Eski devirlerde az
ve galeri bolluğu, bu baş döndürücü sanatçı vardı, yanıtın neye yaradığı, Denilecek ki sanatçının sağlam bir
tirajlar, “best-seller” ler yoktu. Sanat gideceği yer belli idi. Yeni çağda kişiliği, kendine özgü bir mesajı
planında verim yavaştı, çünkü halklar sanatçı çok arttı, yapıtlar toplumların varsa, yapıtları güzel, ötekilerden
alışa zorlanmazdı bugünkü gibi. normal isteğini aştı. O kadar ki, bir ayıran özellikleri varsa bu engeller
(Bu zorlamayı çoğu gelişme bilir). çeşit yapıt enflasyonu başgösterdi. sırayla yıkılmasa da kısa zamanda
Böyle bir dünyada piyes, beste, tablo, Sanat piyasası bir yandan sürümü aşılmaz mı? Aşılmazsa neye yararlı
heykel, kitap, sanat yapıtının doğması, sağlamaya çalışırken bir yandan o aydın, kültürlü, anlayışlı çevreler?
yayılması, propaganda, reklam, da reklam araçlarını geliştirdi. Gerçek sanatçının da cenkleşmesi
sürüm gibi bayağı sayılan tanıtma, Şimdi sanatçılarımız Batıda başarı mi gerek bir yer edinmek için uygar
satma araçlarının çok üstünde, daha kazanma, üne kavuşma probleminde memleketlerde?
doğrusu büsbütün dışında bir olaydı. yukarda saydığım engeller zorluklarla
Sanatın, sanat eserinin soyluluğu bu karşı karşıyadır. Batıda başarı ancak Açın sanat tarihini de okuyan
kimliğinden doğuyordu. büyük şehirlerde kazanılır. “Ademi- “lânetlenmiş sanatçılar’’ın acı

