Page 156 - KÜLTÜR ATÖLYESİ III
P. 156
154
KUMKAPI’DA kadehi, hem bir Adana ağası, hem bir İki gün önce yapılan, Gazeteciler
uluslararası yazar olarak; ille de viski
Cemiyeti seçimlerinden, küçükleri
ÖĞLE İÇKİSİ içmemiz için üsteliyor. Dostların muzır yayınlardan koruma yasasının
davranışlarını bildiğinden, arada da: uygulamada doğuracağı güçlüklerden
açılıyor. Agop Arad, söylenenleri tek
Naim Tirali «Bana yük olur diye çekingenlik sözcüklerle doğrulayıp; bir yandan
(1925-2009) etmeyin, ne olur» diyor. atıştırıyor bir yandan da:
Recep Bilginer, rakı içmeye «Bırakın bu konuları da, yiyip
Gazeteciler Cemiyeti’nde oturuyorduk. niyetliyken, Yaşar’ı kırmamak için içmenize bakın...» diyor.
Agop Arad gelip: viskide karar kılıyor.
Sokağa kayıyor gözüm. Lokantaları,
«Haydi, Kumkapı’ya gidiyoruz «Bana zaten fazlası yasak. Üstelik manavları, balıkçılarıyla, bana
yemeğe, Recep nerede?» dedi. yemekte viskiyi hiç sevmem. Bir Paris’in St. Germain-des-Pres’sindeki
duble rakı lütfen» diyorum. Seine Sokağını anımsatıyor. Oktay’la
Oktay, Yaşar, Mücap, aşağıda Agop’a da söylüyorum.
bekliyorlarmış. Hangi lokantaya Durumu bilen Yaşar Kemal
gideceklerini söyledi. Yerini iyice üstelemiyor. Oktay Akbal:
anlattı. «İyi benzettin» diyor.
«Bol salata, beyaz peynir, kızarmış
«Siz arkadan gelirsiniz. Ama ekmek, bir de haşlanmış ya da ızgara Agop Arad’ın özlemi kabarıyor:
gecikmeyin» diye ekledi. balık yeriz» diyorum Recep’e. Şeker «Yahu nereden koydular bu yüz dolar
ve kalp hastalıklarında bunca yıllık çıkış parasını? Pasaportu hazırlattık,
Biz doktorumuz Saim Bengisarp’ı deneyimimle. bir türlü gidemooruz...»
görüp, reçetelerimizi yazdıracaktık.
İşimizi bitirince yola çıktık. Yazarlar, gazeteciler, ressamlar, Yaşar Kemal’in, Gallimard Kitabevine
Kumkapı’ya vardığımızda saat bir oyuncular bir masa çevresinde, vermek üzere, Sait Faik’in Fransızca
buçuk olmuştu. Gittikleri lokantayı hem de bir içki masası çevresinde basılmış - Sabri Esat Siyavuşgil
bulmakta güçlük çekmedik. Camın toplanınca, yaşanan günlerin politik çevirisi- «Un point sur la carte-
arkasındaki masada, Agop Arad, konuları ne denli ilginç görünürse Haritada Bir Nokta» adlı kitabını
Oktay Akbal, Mücap Ofluoğlu, görünsün, yine de sanat ağırlıklı aradığını biliyordum. Aklıma geliyor:
Orhan Erinç ve Yaşar Kemal oturmuş, söyleşiden kendilerini alamazlar.
söyleşiye ve içmeye başlamışlardı. Bugün de öyle oldu. Önce biraz dolar «Sait’in Fransızca kitabı Muzaffer
Bizi görünce yer açtılar. Lokantada kurundan, altın fiyatlarından falan Uyguner’de varmış. Fotokopisini
başka müşteri yoktu. Yaşar Kemal, söz edildi. Yaşar Kemal ile Mücap alman için sana verebileceğini
paltolarımızın alınmasıyla, yerleşip Ofluoğlu, bunca yıllık emeklerinin söyledi» diye haber veriyorum.
rahat etmemizde, bir ev sahibi küçümsenmeyecek birikimlerini,
gibi ilgilenince, anladık ki onun değerlerini düşürmeden nasıl «Sağolsun» diyor. «Ali Sirmen’de de
konuğuyuz. Üstelik: korunduklarını içtenlikle ortaya varmış. Konuştuk, bana getirecek.
dökmede sakınca görmediler. Gallimard’dakilere o denli sözünü
«Yabancı yer değil burası, Yaşar Kemal, dışarıda aldığı telif ettim ki... Sait gibisini kolay kolay
Çukurovalıdır bu çocuklar,» deyip ücretlerinden hoşnutluğu yanında, bulamazlar. Sait’in Gallimad
Adana biçimi ağırlanacağımızı da Türkiye’de «İnce Memed 4» ile tarafından basılması, öykücülüğümüz
belirtiyordu. bir rekora ulaştığını, romanının adına büyük başarı olacak.»
tefrikasından yetmiş beş milyon lira
Masadakilerin yarısı rakı, yarısı viski alacağını, bir yazar olarak kıvançla Söz Gallimard’dan açılınca, Yaşar
içiyor. Yaşar Kemal, elinde viski muştulayarak, hepimizi sevindirdi. Kemal, şu olayı anlatıyor: Yayınevini

